KADINLARIN MEZAR ZİYARETLERİ CAİZ MİDİR ?
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Allah 'ım! Benim
kabrimin tapılan bir put haline gelmesine müsaade etme. Allah (c.c) ’ın gazabı
rasullerinin kabrini mescid edinenlere şiddetli olur."
(Malik, Ahmed)
İbn-i Abbas (r.a) şöyle
demiştir:
"Rasulullah (s.a.s) kabir
ziyaret eden kadınlara, kabirleri mescid yapanlara, ibadet edilen yer haline
getirenlere, orada mum yakanlara lanet etti."
(Ebu Davud, Nesei, Tirmizi,
İbn-i Mace, Tirmizi bu hadis için hasen dedi)
Bu hadis, kabirleri mescid
edinmenin, oraları ibadet edilen yer haline getirmenin, oralarda mum yakmanın
büyük günah olduğunu gösterir. Çünkü Rasulullah (s.a.s) böyle yapanlara lanet
etmiştir. Lanet ancak büyük günah işleyenler içindir.
Ayrıca hadis, kadınların mezar
ziyareti yapmalarını yasaklıyor.
Kadınların kabir ziyareti
yapmalarının cevazı
Şöyle ki;
Delilleri ise Ummü Atiyye (r.a)'nin
hadisidir.
Ummü Atiyye (r.a) şöyle
söylemiştir:
"Biz, cenaze ile
yürümekten nehyedildik. Fakat bundan şiddetli bir şekilde
sakındırılmadık." (Buhari, Muslim)
Rasulullah (s.a.s) mezarın
yanında ağlayan bir kadın gördü ve ona şöyle dedi:
"Allah ’tan kork ve
sabret."
Bunun üzerine kadın
Rasulullah (sa.s)'e:"Çekil başımdan, senin başına benim başıma gelen
musibet gibi bir musibet gelmemiştir."Rasulullah (sa.s) onun bu halini
görünce ondan uzaklaştı. Müslümanlar, o kadına kendisiyle konuşan kişinin Allah'ın
rasülü olduğunu haber verdiler. Kadın bunu öğrenince Rasulullah (sa.s)'in
yanına geldi ve ona:"Seni tanımadım" dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s)
ona şöyle dedi:"Sabır ancak musibetin ilk geldiği andadır." (Buhari,
Muslim)
Rasulullah (s.a.s)kadını
mezarın yanında gördüğü halde, ona mezar ziyareti yapmasını yasaklamadı. Sadece
ona Allah (c.c) ’tan korkmasını ve sabretmesini emretti. Bu ise; kadınların,
mezarları ziyaret etmelerinin yasak değil, caiz olduğunu göstermektedir.
Ayrıca Müslim'de geçen ve
Aişe (r.a)'nin rivayet ettiği hadis;Bu hadiste şöyle geçmektedir:Cibril
aleyhisselam geceleyin rasule gelerek dışarıya çıkmasını emretti. Rasululullah (s.a.s)
Aişe'ye haber vermeden gizlice onun yanından ayrıldı ve Baki' mezarlığını
ziyaret etti. Onlara mağfiret diledi ve onlar için Allah (c.c) ’a dua etti,
sonra da eve döndü. Aişe'ye nereye gittiğini haber verdi.Aişe (r.a) Rasulullah'a:"Ey
Allah (c.c) ’ın rasulu! Mezarları ziyaret ettiğim zaman ne diyeyim?" diye
sordu.
Rasulullah (s.a.s)ona şöyle
dedi:"Mezarları ziyaret ettiğin zaman şöyle de: "Bu diyarın sahibi
olan mü'min ve müslümanlar! Size selam olsun....."
Bu hadise göre Rasulullah (sa.s),
Aişe (r.a) mezarı ziyaret ettiği zaman ona ne demesi gerektiğini öğretti. Bu
gösteriyor ki kadınların mezarları ziyaret etmesi caizdir.
Kadınların, erkekler gibi
ölümü hatırlamak için mezarları ziyaret etmeleri sünnettir.
Çünkü Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:"Daha önce kabiri ziyaret etmeyi yasaklamıştım. Şimdi ziyaret
edebilirsiniz. Çünkü o, size ahireti hatırlatır."(Ahmed, Muslim)
Bu izin genel olan bir
izindir. Hem erkekler hem kadınlar içindir.
Ayrıca Aişe (r.a) kardeşinin
mezarını ziyaret edince Abdullah b. Ebi Müleyke ona:"Rasulullah kabirleri
ziyaret etmeyi yasaklamadı mı?" diye sordu. Aişe (r.a) ona şöyle cevap
verdi:"Evet yasakladı fakat sonra ziyaret etmeyi emretti." (Taberani,
Tirmizi rivayet etti, Heysemi; bu hadisin senedi sahihtir, dedi)
Bu gösteriyor ki; kabirleri
ziyaret etmeyi yasaklayan hadis mensuhtur.
Ebu Hureyre'den Rasulullah (sa.s)'in
şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:"Evlerinizi kabir yapmayınız. Benim
kabrimi de merasim yeri haline getirmeyiniz. Siz, bana salat ve selam
gönderiniz. Nerede olursanız olunuz sizin salatınız bana erişir."
(Ahmed, Ebu Davud, Nevevi bu
hadis için senedi sahih dedi)
Hadisteki; "evlerinizi
kabir yapmayınız." sözü; evinizde namaz kılmayı terk ederek, evlerinizi
kabirler gibi yapmayın, manasındadır.
Bu hadis müslümanların
evlerinde de namaz kılmaları ve evlerini hiç namazsız bırakmamaları gerektiğini
gösterir.
Hadisteki " عِيداً
" kelimesi; "merasim yeri" manasındadır.
Arapçada " عيد "
"bayram" kelimesi; adet üzere devamlı yapılan şey ya da devamlı oraya
gidilen yeri ifade eder.
Örneğin; bir insan her sene
belli bir günde yemek yapıp fakirleri çağırır ve bunu adet üzere her sene
devamlı yaparsa bu adete onun için " عيد " "bayram" denir.
Rasulullah (s.a.s)bu hadiste
şöyle demek istiyor:"Belli günleri adet edinip o günlerde mezarıma
gelmeyin."
Bu hadise göre;
Rasulullah'ın mezarı sadece belli bir sebebe binaen ziyaret edilir. Bu sebep
ise şudur:
Ya Medine-i Münevvere
ziyaret edildiği için sırf kendisine selam vermek maksadıyla Rasulullah'ın
mezarını ziyaret etmek veya ahireti hatırlamak için herhangi bir mezarın
ziyaret edildiği gibi Rasulullah'ın mezarını ziyaret etmek.
Hadiste geçen; "bana
salat gönderiniz" sözü; "Allah (c.c) umme salli ala Muhammed,
deyin" manasındadır.
Bazı alimlerin dediği gibi, Allah
(c.c) ’ın, rasulü Muhammed'e salavat getirmesini Allah (c.c) ’ın, Rasulullah'a
rahmet etmesi manasında anlamamak gerekir. Zira Allah (c.c) ’ın bir kimseye
salat etmesi, onu melekler arasında övmesi anlamına gelir. Bu açıklama Ebu'l
Aliye'ye aittir ve onun bu açıklamasını destekleyen alimler vardır.
Allah (c.c) ’ın,
Rasulullah'a salavat getirmesinin rasulüne rahmet etmesi demek olmadığını Allah
(c.c) 'ın şu ayeti ispat etmektedir:
"Onlar üzerine rableri
tarafından salat ve rahmet vardır." (Bakara 157)
Bu ayette rahmet salavata
atfedilmiştir.
Aslolan şudur ki; eğer bir
şey başka bir şeye atfedilmişse bunlar ayrı ayrı şeylerdir. Ayrıca rahmet
herkes için olabilir. Onun için alimler; "Allah (c.c) filana rahmet etsin" denmesinin caiz
olduğunda icma etmiştir.
Hadisteki:
"Nerede olursanız
olunuz sizin salatınız bana erişir" sözü; bana salavat ve selam getirin,
nerede olursanız olun bana salatınız ve selamınız ulaşır, manasındadır.
Bu salavat Rasulullah'a
nasıl erişiyor diye sorulursa cevap şudur:
"Melekler vasıtasıyla
ulaşır."
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurmuştur:"Allah (c.c) ’ın öyle melekleri vardır ki yeryüzünde
dolaşırlar ve nebisine, ümmetinin ona getirdiği salat ve selamı ulaştırırlar."
(Nesei ve İbni'l Kayyım bu hadis için senedi sahih dedi)
Ali b. Hüseyin (r.a)bir
adamın Rasulullah'ın mezarının yanında bulunan bir çukurun içine girip dua
ettiğini görünce onu bu amelden menetti ve şöyle dedi:"Sana babamdan o da
babasından onun da Rasulullah'tan haber verdiği bir hadisi bildireyim
mi?Rasulullah (s.a.s)şöyle buyurdu:"Benim kabrimi merasim yeri haline
getirmeyin, evinizi de mezar yeri haline çevirmeyin. Bana salavat getirin,
nerede olursanız olunuz sizin salat ve selamınız bana erişir." (Buhari-Et
Tarihi'l Kebir, Ebu Ya'la-Mecmaiz-Zevaid, Ziya-El-Muhtar) (Heysemi "bu
hadisin senedi sahihtir" dedi).
HADİS'TEN ALINACAK DERSLER :
1 - Kabirler üzerine bina
yapmak ve yanlarında namaz kılmak, onlar için mum yakmak büyük haramdır.
2 - Belli bir mezar tayin
etmeksizin ve özellikle de bir mezarı ziyaret için yola çıkmamak şartıyla,
ölümü düşünmek ve ibret almak gayesiyle erkeklerin kabir ziyareti yapmaları
sünnettir. Fakat kadınların kabir ziyareti yapmalarının cevazı konusunda alimler
ihtilaf etmişlerdir.
3 - Özellikle Rasulullah (sa.s)'in
mezarını ziyaret etmek için yolculuk yapmak alimlerin çoğu tarafından caiz
görülmemiştir. Fakat Mescid-i Nebevi'ye namaz kılmak için gidip oradan da
kendisine selam vermek gayesiyle Rasulullah (sa.s)'in mezarını ziyaret etmeyi
-orada beklememek şartıyla- bazı alimler caiz görmüşler, bazıları böyle yapılsa
da cevaz vermemişlerdir.
4 - Mezarlara karşı durarak Allah
(c.c) ’a dua etmek -ki Rasulullah (sa.s)'in mezarı dahi olsa- kesinlikle
haramdır.
5 - Rasulullah (sa.s)'e
selam iletmek ve salavat getirmek için onun kabrinin yanına kadar gidilmesi
şart değildir. Zira nerede olunursa olunsun, ona yapılan selam ve salavat Allah
(c.c) tarafından Rasulullah (sa.s)'e
duyurulur.
EBU DAVED
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder