26 Mart 2013 Salı

NAMAZLARIN CEM EDİLMESİ

NAMAZLARIN BİRLEŞTİRİLMESİ İLE ALAKALI HADİSLEER Muâz b. Cebel anlatıyor: Tebuk senesi Rasûlullah ile beraber yola çıktık. Rasûlullah öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namazlarını cem ediyordu. Bir gün namazı tehir etti, sonra dışarı çıktı ve öğle ile ikindiyi cem ederck kıldırdı, sonra girdi. Sonra tekrar çıktı ve akşam ile yatsıyı cem ederek kıldırdı. Son¬ra şöyle buyurdu: "tnşâallah yarın Tebük kaynağına vara¬caksınız. Güneş yükselmeden oraya varmayın. Oraya va¬ranlar, ben gelinceye kadar suya dokunmasın," Oraya vardığımızda iki kişinin bizden önce gelmiş olduğunu ve suyun azar azar akmakta olduğunu gördük. Rasûlullah onlara, suya dokunup dokunmadıklarını sordu, onlar da, "-Evet (dokunduk)" dediler. Rasûlullah da onlara ağır sözler söyledi, sonra insanlar elleriyle azar azar su alıp bir kab içerisine topladılar. Sonra Rasûlullah bu kap¬taki su ile yüzünü ve ellerini yıkadı ve bu suyu kaynağa döktü. Bunun üzerine kaynağın suyu çoğaldı, insanlar da su ihtiyaçlarını giderdiler. Sonra Rasûlullah şöyle buyurdu: "-Ey Muâz, eğer ömrün olursa, yakında buraların hep. bahçelerle dolduğunu göreceksin." Hadisin İsnadları: 1- Mâlik - Dâvud b. el-Husayn - el-A'rac - Ebû Hurayra. Kasru's-Salât l, Hadis no: 1(1/143) 2- Mâlik - Ebu'z-Zubeyr el-Mekkî - Ebu't-Tufeyl Âmir b. Vasile - Muâz b. Cebel. Kasru's-Salât l, Hadis no: 1(1/143) 3- eş-Şâfiî - Mâlik - Ebu'z-Zubeyr - Ebu't-Tufeyl Âmir b. Vasile - Muâz b. Cebel. (Musned), s. 343-344, el-Umm: 1/77 4- Abdurrazzak - Mâlik - Dâvud b. el-Husayn - el-A'rac -Ebû Hurayra. 11/545, Hadis no: 4397 5- Abdurrazzak- Sufyân es-Sevri - Ebu'z-Zubeyr - Ebu't-Tufeyl Âmir b. Vasile - Muâz b. Cebel. 11/545, Hadis no: 4397 6- Abdurrazzak - Mâlik - Ebu'z-Zubeyr el- Mekkî -Ebu't-Tufeyl Âmir b. Vasile - Muâz b. Cebel".11/545,546, Hadis no:4399 7- İbn Ebi Şeybe - ALi b. Mushir - ibn Ebi Leylâ - Ata -Câbir (muhtasar). 8- İbn Ebi Şeybe - Vekî' - Sufyân - Ebu'z-Zubeyr - Ebu't-Tufeyl Âmir b. Vasile - Muâz b. Cebel8 (Muhtasar). 9- Ahmed b. Hanbel - Abdurrazzak - Sufyân ve Ebû Ahmed -Sufyân - Ebu'z-Zubeyr - Ebu't-Tufeyl - Muâz b. Cebel (Muhtasar). 10- Ahmed b. Hanbel - Hammad b. Halid - Hişam b. Sa'd -Ebu'z-Zubeyr- Ebu't-Tufeyl - Muâz b. Cebel10 (Lafız¬daki az bir farkla muhtasar olarak). Muâz b. Cebel'den: "Tebük gazvesinde Rasûluüah ile birlikte çıktık. Öğleyi son vaktinde, ikindiyi ilk vak¬tinde kıldırarak namazları cem ediyordu. Sonra yola de¬vam ediyor, akşamı son, yatsıyı da ilk vaktinde kılarak cem ediyordu. Sonra "Yarın inşaallah Tebuk kaynağına varacağız... ilah.) dedi. et-Taberanî bunu el-Evsat'ında rivayet etmiş ve "Bunu Ebû Sevbân'dan yalnız Gusn b. ismail rivayet etti" demiştir. Muhammed b. Gâlib de bununla teferrüd etmiştir.” el-Heysemî: II/l60 Muâz b. Cebel şöyle demiştir: Rasûlullah (sav) çıkmış olduğu bir gazvede -ki bu Tebük gazvesiydi- öğle ile İkindi ve akşam ile yatsı na¬mazlarını cem ediyordu. (Hadisi Muâz'dan rivayet eden Ebu't-Tuf'eyl) söyle dedi: "Muâz'a Rasûlullah (sav)'ın böyle yapmasındaki gaye nedir? diye sordum', "Ümmetine zorluk olmasın diye" cevabını verdi. (Hadisin lafzı Ebû Dâvud et-Tayâlisî'ye aittir.) B- BENU MUSTALIK GAZVESİ ESNASINDA İKİ NAMAZIN CEM İ Abdullah b. Amr b. el-As şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) Benî Mustalık gazvesinde iki namazı cem etti." (Hadisin lafzı ibn Ebî Şeybe'nindir). Ebu'z-Zubeyr'den: "Câbir'e: 'Rasûluliah (sav) akşam ile yatsıyı cem etti mi? diye sordum.' 'Evet Benî Mustahk gazvesine çıktığımızda' cevabını verdi," Hadisin İsnadları; - İbn Ebî Şeybe - Ebû Hâlid el-Ahmer - Haccâc - Amr b. Şuayb -Muhammed b. Abdullah b. Amr b. el-As - Abdullah b. Amr b. el-As 11/458 - Ahmed b. Hanbel - îbn Sumeyr - Haccâc - Amr b. Şuayb - Muhammed b. Abdillah b. Amr b. el-As - Abdullah b. Amr b. el-As Hanbel: 11/179-180 C- İKİ NAMAZI, İKİ VAKİTTEN BİRİSİNDE CEM 'ETMEYLE İLGİLİ HADİSLER Muâz b. Cebel'den: "Tebuk gazvesinde idi. Rasûlullah güneş zeval vaktine erişmeden önce yola çıkarsa öğle namazını ikindi namazına biliştirip cem ederek kıldırırdı. Güneşin zeval vaktinden sonra yola çıktığı takdirde ise öğle ile ikindiyi cem ede¬rek kıldırır sonra hareket ederdi. Akşam namazının vakti girmeden yola çıktığı zaman, akşam namazını yatsı na¬mazıyla birlikte kıldırasıya kadar tehir ederdi. Akşam na¬mazı vakti girdikten sonra yola çıkarsa yatsıyı öne alır ve aksam ile birlikte kıldırırdı." (Hadisin lafzı Ebû Dâvud es-Sicistânî'ye aittir.) Ebû Dâvud; "Bu hadisi bir tek Kuteybe rivayet etmiştir." demiştir. Hadisin İstıadlari: -Ahmed b. Hanbel - Kuteybe b. Saîd - Leys - Yezîd b. Ebî Habîb - Ebu't-Tufeyl - Muâz b. Cebel. V, 241- Nâfi şöyle demiştir: İbn Ömer ile birlikte Mekke'den yola çıktık. Beraberinde Hafs b. Asım b. Ömer ve Musâhık b. Arar b. Hıdâş vardı. Bu sırada güneş battı ve o ikisinden birisi "Namaz!" dedi, o ise buna ses çıkarmadı. Sonra diğeri "Namaz!" dedi, ona da ses çıkarmadı. Nâfi dedi ki: Ben de ona "Namaz!" de¬dim; "Ben Rasûlullah'ı gördüm, yolculuğa çıktığında acelesi varsa bu iki namazı cem ederdi. Ben de ikisini (akşam ve yatsıyı) cem etmek istiyorum." cevabını verdi. (Nâfi) Bir¬kaç mil yo! aldık, sonra (hayvanından indi") ve namazı kıldırdı. Yahya şöyle demiştir: "Nâfi bu hadisi bana başka bir defa rivayet etliğinde ise söyle dedi: "Gecenin dörtte bi¬rine yakın bir müddet yol aldık, sonra indi ve namaz kıl(dır)dı." (Hadisin lafzı Ahmed b. Hanbel'e aittir.) Nâfi' şöyle demiştin ' Abdullah b. Ömer, Hafs b. Âsim ve Musâhık b. Amr ile beraberdim. Güneş batınca ibn Ömer'e "Namaz!" denildi, o yine yola devam etti. Tekrar "Namaz!" denildi, bunun üzerine "Rasûlullah yola çıktığında acelesi varsa bu namazı (akşam) tehir ederdi. Ben de onu tehir etmek istiyorum." dedi. (Nâfi') Gecenin yansı veya yarısına yakın bir müddet yola devam ettik. Sonra (hayvanından) indi ve namazı kıl(dır)dı. Hadisin bu lafzı ibn Huzeyme'ye aittir.) Hadisin İsnadları: - Abdurrazzak - Abdulaziz b. Ebî Ravvâd - Nâfi - ibn Ömer 11/546, Hadis no: 4400 - Abdurrazzak - ibn Cureyc - Nâfi - İbn Ömer, - Abdurrazzak - Ma'rner - Eyyüb ve Musa b. Ukbe - Nâfi- İbn Ömer. - Ahmed b. Hanbel - ismail - Eyyûb - Nâfi - ibn Ömer - el-Buharî - Ali b. Abdillah - Sufyân - ez-Zuhrî - Salim -ibn Ömer, Ebvabu't-Taksir 13, (11/46 - el-Buharî - Saîd b. Ebî Meryem - Muhammed b. Ca'fer -Zeyd b. Eşlem - İbn Ömer - Ebû Dâvud (es-Sicistânî) - Süleyman b. Dâvud el-Atekî- Hammâd - Eyyûb - Nâfi' - İbn Ömer , Hadis no. 1207 - Ebû Dâvud (es-Sicistânî) - Muhamed b. Ubeydillah el-Muhâribî - Muhammed b. Fudayl - Fudayl b. Gazvân -Nâfi - ibn Ömer. İbn Abbâs'dan: (İbn Abbâs) "Size Rasûlullah (sav)'ın yolculukta nasıl na¬maz kıldığını anlatayım mı?" dedi. Biz de "Evet (anlat)" de¬dik. İbn Abbâs da şöyle dedi: "Eğer (yolculuk sırasında) konaklamış ve o esnada güneş de zeval vaktine gelmişse (hayvanına) binmeden önce öğle ile ikindi namazlarını cem ederdi. Şayet konakladığı sırada henüz güneş zeval vaktine erişmemişse, yola devam eder, ikindi vakti olunca (hayvanından) iner ve öğle ile ikindiyi cem ederdi. (Aynı şekilde) eğer konakladığı sırada akşam namazının vakti girmiş ise akşam İle yatsı namazlarını cem ederdi. Konak¬ladığı sırada akşam namazının vakti girmemişse yola devam eder, yatsı vakti girince iner ve ikisini cem ederdi." (Hadisin lafzı Abdurrazzak'a aittir.) Hadisin İsnadları: - Abdurrazzak - îbn Güreye - Huseyn b. Abdillah b. Abbâs - ikrime ve Kurayb - ibn Abbâs. Bu hadisi zikrettikten sonra Abdurrazzak şöyle demiştir "el-Mikciâm bana şöyle dedi: "Biz bu hadisi ibn Cureyc'den işitmedik. Bunu senden başkası da ri¬vayet etmedi." - ed-Dârakutnî - Ebûbekr en-Neysâbûrî - el-Hasen b. Yahya el-Curcânî - Abdurrazzak - ibn Güreye - Huseyn b. Abdillah b. Ubeydillah b. Abbâs - ikrime ve Kurayb -İbn Abbâs - (89 no'lu hadis) Haccâc - İbn Güreye - Huseyn - Kurayb - İbn Abbâs tarikiyle ve, - Osman b. Ömer - ibn Güreye - Huseyn - ikrime - İbn Abbâs tarikiyle de rivayet edilmiştir - Yine (89 nolu hadis) Abdulmecîd - İbn Güreye - Hişâm b. Urve - Huseyn - Kurayb - İbn Abbâs'dan rivayet edil¬miştir92. (89-90-91-92) no'lu senedlerin ravilerînin hepsi de sikadırlar. Hadisin illeti sadece Huseyn b. Abdİllah'tan ileri gelmektedir. Tirmizî'nin hadisin Hasen olduğunu söylediği nakledilirse de bu mutâbaat cihetiyledir. Bu husus ibn el-Arâbî'nin gözünden kaçmış ve hadisin is¬nadının sahih olduğunu söylemiştir. Fakat hadisin başka isnadları da vardır. Bunlar: -Yahya b. Abdilhamid el-Hımmânî Musnedinde Ebû Halid el-Ahmer - el-Haccac - el-Hakem - Miksem - İbn Abbâs tarikiyle ve: - el-Kâdî ismail (b- Ishak) "el-Ahkâm"ında ismail b. ebî Uveys - kardeşi (Abdulhamid b. Ebî Uveys)- Süleyman b, Bilâl - Hişâm b. Urve - Kurayb - İbn Abbâs tarikiyle tahric etmişlerdir' - el-Beyhakî - Ebu'l-Huseyn b. Ali Muhammed b. Abclillah b, Bişrân el-Adİ - Ebû Cafer Muhammed b. Amr er-Razzâz - Abdullah b. Ravh - Osman b. Ömer - İbn Cu-reyc - Huseyn - Ikrime - İbn Abbâs - el-Beyhakî - Ebûbekr b. el-Hâris ei-Fakih - Alı b. Ömer el-Hâfız - Ebûbekr en-Neysâburî - el-Hasen b. Yahya el-Curcanî - Abdurtazzak - İbn Güreye - Huseyn b, Abdillah b. Ubeydilklı b. Abbâs - Ikrime ve Kurayb -İbn Abbâs İbn Abbâs şöyle demiştir: "Size Rasulullah'ın yolculukta nasıl namaz kil(dır)dığını anlatayım mı? Eğer konakladığı esnada güneş zeval vaktine erişmişse, zeval vakti içerisinde Öğle ile ikindiyi cem ederdi. Güneşin zeval vaktine erişmesinden önce hareket etmişse, öğle namazım ikindinin vaktinde ikindi ile bir¬likte kıldırıncaya kadar tehir ederdi. (Kurayb) "Zannedersem (İbn Abbâs) akşam ile yatsı na¬mazları hakkında da böyle söylemişti" demiştir. Hadisin isnadı: 97- eş-Şâfiî - îbn Ebi Yahya - Huseyn b. Abdillah b. Ubey-dillah b. Abbâs - Kurayb - İbn Abbâs Enes b. Mâlik şöyle demiştir: "Rasûİullah (sav) güneşin zevali vaktinden önce hareket ederse öğleyi ikindi vaktine tehir eder sonra (hayvanından) iner ve iki namazı cem ederdi. Şayet hareket etmeden önce güneş zeval vaktine erişmişse, öğle na¬mazını kıldırır ve sonra yola devam ederdi. (Hadisin lafzı Ahmed b. Hanbel'e aittir.) Ebû Davud es-Sicistânî'nin rivayetinde ise "... ve akşam namazını da şafak kaybolunca yatsı ile birlikte cem etmek üzere tehir ederdi" ilavesi vardır. Hadisin Isnadları - Ahmed b. Hanbel - Kuteybe b. Saîd - el-Mufaddal b. Fadâle - Ukayî- İbn Şihâb (ez-Zuhrî) - Enes b. Mâlik98. - Ahmed b. Hanbei - Yahya b. Geylân - el-Mufadda! b. Fadâle - Ukayl - ibn Şihâb - Enes b. Mâlik ". - el-Buharî - Hassan e!-Vâsıtî - el-Mufaddal b. Fadâle -Ukayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik. - el-Buhari - Kuteybe b. Saîd - el-Mufaddal b. Fadâle -Ukayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik. - Ebû Dâvud (es-S içi st anî) - Kuteybe ve İbn Vehb - el-Mufaddal b. Fadâle - ükayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik Enes b. Mâlik'den: "Rasûlullalı (sav) süratle yol almak istediğinde öğle na¬mazını ikindinin İlk vaktine tehir eder ve iki namazı cem -ederdi. Aksam namazını da şafak kaybolunca yatsı İle cem edesiye kadar tehir ederdi. (Hadisin lafzı Ebû Avâne'nindir.) Hadisin İsnadları - Müslim - Muhamed b. el-Musennâ - Yahya b. Ubey-dillah - Nâfi - ibn Ömer. - Müslim - Ebû Tâhir ve Amr b. Sevvâd - İbn Vehb - Câbir b. ismail - Ukayl - ibn Şihâb - Enes b. Mâlik108. - Müslim - Harmele b. Yahya - ibn Vehb - Yûnus - ibn Şihâb - Salim b. Abdillah - İbn Ömer. - en-Nesâî - Amr b. Osman - Bakıyye - İbn ebî Hamze -(H) - en-Nesâî - Ahmed b. Muhammed b. el-Muğîra -Osman (Lafız Osman'ındır) - Şuayb - ez-Zuhrî - Salim -ibn Ömer - en-Nesâî - Amr b. Sevvâd b. el-Esved b. Amr - ibn Vehb - Câbir b. ismail - Ukayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik Abdullah b. Dînâr şöyle demiştir: "Ben Abdullah b. Ömer ile beraber iken güneş battı, biz yola devam ettik. Akşam olduğunu görünce (ona) "Namaz!" dedik. O yine şafak kaybolasıya ve yıldızlar ortaya çıkıncaya kadar yola devam etti. Sonra (hayvanından) indi ve iki namazı cem ederek kıldırdı. Sonra da: "Süratle yol aldığı zaman Rasûlullah (sav)'ın benim gibi namaz kıldırdığını gördüm" dedi. Yani iki namazı gece olduktan sonra cem ettiğini söyledi. ismail b. Abdirrahman b, Zueyb, ibn Ömer'in namazları şafak kaybolduktan sonra cem elüğini söylemiştir. Hadîsin İsnadları - Ebû Dâvud - Abdulmelik b. Şuayb - İbn Vehb - el-Leys - Râbî'a - Abdullah b. Dînâr - Abdullah b. Ömer - el-Beyhakî - Ebu'I-Huseyn Muhammed b. el-Huseyn b. el-Fadl el-Kattân - Abdullah b. Cafer b. Deresteveyh -Yakub b. Sufyân - Ebû Salih ve İbn Bukeyr - e!-Leys b. Sa'd - Rabîa b. Ebî Abdirrahman - Abdullah b. Dînâr -Abdullah b. Ömer. îbn Ebî Zueyb el-Esedî şöyle demiştir: "İbn Ömer ile birlikte Hırna'ya doğru yola çıktık. Bu sırada güneş battı. Fakat biz ona (hayvanından) in de namaz kılalım." demeye çekindik. Ufkun beyazlığı ve yatsının karanlığı gidince (hayvanından) indi ve üç rekat (akşam na¬mazı) kıldırdı, sonra selam verdi, sonra iki rekat (yatsı na¬mazı) kıldırdı. Sonra bize döndü ve "Rasûlullah(sav)rın bu şekilde yaptığını gördüm." dedi." (Hadisin lafzı eş-Şâfiî'nindir) Hadisin İsnadları: - eş-Şâfiî - Sufyân b, Uyeyne - İbn Ebî Necîh - tsmail b. Abdirrahman (İbn ebî Zueyb) el-Esedî - İbn Ömer - el-Humeydî - Sufyân - ibn ebî Necîh - ismail b. Abdir¬rahman b. Zueyb el-Esedî - İbn Ömer - el-Beyhakî - Ebû Zekeriyyâ b. Ebî Ishak el-Muzekkî - Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub - er-Râbî1 b. Süley¬man - eş-Şâfiî - Sufyân b. Uyeyne - (H) - el-Beyhakî -Ebû Muhamrned Cenah b. Nezîr b. Cenah el-Kâdî -Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym - Ahmed b. Hâzim - el-Fadl b. Dukeyn - İbn Uyeyne - îbn Ebî Necîh - ismail b. Abdirrahman b. Zueyb - îbn Ömer . Esed b. Abdiluzzâ kabilesinden ismail b. Abdirrahman b. Zueyb şöyle demiştir: "İbn Ömer ile Hımâ'ya doğru yola çıktık. Güneş batınca ona "Namaz(ı kılmıyor muyuz?) demekten çekindik. Ufkun beyazlığı ve yatsının karanlığı gidince indi ve önce üç son¬ra da İki rekat olarak bize namazı kıldırdı ve bize dönerek; "Rasûlullah (sav) ın bu şekilde yaptığını gördüm." dedi." (Hadisin lafzı Ahmed b. Hanbele aittir.). Hadisin İsnadları: - Ahmed b. Hanbel - Sufyân - İbn Ebî Necîh - ismail b. Abdirrahman b. Zueyb - İbn Ömer. - en-Nesâî - tshak b. ibrahim - Sufyân - İbn ebî Necîh -ismail b. Abdirrahman - İbn Ömer. - et-Tahavî - Fehd - El-Hiinmânî - İbn Uyeyne - İbn Ebî Necîh - tsmail b. Abdirrahman - İbn Ömer. İbn Ömer akşam ve yatsı namazlarını şafak kaybolduk¬tan sonra cem ederdi. O, Rasûlullah (sav)'m bu iki namazı süratle yol aldığı zaman cem ettiğini söylemiştir." Hadisin İsnadı: -Ahmed b. Hanbel - Ishak b. Yûnus el-Ezrak - Ubeydil-lah b. Ömer - Nail' - İbn Ömer Nâfi'den: İbn Ömer süratle yol aldığı zaman, şafak kaybolduktan sonra akşam ve yatsı namazlarını cem eder ve "Suratla yol aldığı zaman Rasûlullah (sav) akşam ve yatsı namazlarını cem ederdi" derdi. Hadisin İsnadı: - Müslim - Muhammed b. el-Musennâ - Yahya b. Ubeydillah - Nâfi – îbn İbn Abbâs şöyle demiştir: "Rasûlullah yolculuğu çıkar da süratle yol alırsa, güneş zeval vaktine erişmeden yola çıkmışsa ikindinin ilk vakti girinceye kadar öğleyi tehir eder, sonra (hayvanından) iner ve iki namazı cem ederek kıldırırdı. (Keza) akşam na¬mazını da şafak'ın kaybolduğu belli olasıya kadar tehir eder, sonra iner ve aksam ile yatsı namazlarını cem ederek kıldırırdı. Hadisin İsnadı - Bunu et-Taberânî "el-Et'sal" ında rivayet etmiştir. Rav-ileri arasında Ebû Ma'şer Necîh vardır. Hakkında çok şeyler söylenmiştir. Bazıları onun sika olduğunu söylemiştir İbn Abbâs şöyle demiştir: "Güneş zeval vaktine erişmişse, Rasûlullah (sav) öğle ve ikindiyi cem ederek kıldırırdı. Şayet zeval vaktinden önce hareket etmişse öğleyi tehir eder ve ikindi vaktinde (ikindiyle beraber) kıldınrdı." Hadîsin İsnadları - ed-Dârakutnî - Muhammed b. el-Kâsım b. Zekeriyyâ ei-Muhanbî - Ebû Saîd el-Eşecc - Ebû Hâlid el-Ahmer - ibn Aclân - Huseyn b. Abdillah - Ikrime - İbn Abbâs - ed-Dârakutnî - el-Abbâs b. Abdissemî el-Haşimî - eî-Huseyn b. el-Heysem b. Mâhân - Ebu'r-lîâbî' - Halid b. Abdisselâm - Musa b. Râbî'a - İbn el-Hâd - Huseyn b. Abdillah - Ikrime - İbn Abbâs!. - el-Beyhakî - Ebû Amr el-Edîb - Ebûbekir el-!smâilî -Cafer el-FLryâbî - Ishak b. Râhaveyh - Şebâbe b, Sevvâr - el-Leys b. Sa'd - Ukayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik. Enes b. Mâlik'den: Rasûlullah (sav) süratle yol aldığı zaman, öğleyi ikindi¬nin ilk vaktine tehir eder ve ikisini cem ederdi. Akşamı da tehir eder ve şafak kaybolduğu zaman yatsı ile birlikte (cem ederek) kıldınrdı. (Hadisin lafzı Müslim'indir.) Hadisin İsnadları 130- Müslim- Ebıi Tahir ve Amr b. Sevvad - İbn Vehb -Câbir b. ismail - Ukayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik. 131- Ebû Avâne - Yûnus b. Abdıl'-A'lâ ve Ebû Ubeydülah - İbn Vchb - Câbir b. ismail - Ukayl b. Halici - İbn Şİhâb - Enes b. Mâlik. 132- el-Beyhakî - Ebû Abdillah el-Hâfız ve Ebûbekr Ahmed b. el-Hasen el-Kâdî ve başkaları - Ebıı'l-Abbâs Muhamed b. Yakub - Bahr b. Nasr - İbn Vehb - Câbir b. ismail - Ukayl - İbn Şihâb - Enes b. Mâlik . Enes b. Mâlik'den: "Rasululah (sav) yolculukta iki namazı cem etmek iste¬diği zaman ikindinin ilk vakti giresiye kadar Öğleyi tehir eder, sonra ikisini cem ederdi. (Hadisin lafzı Müslim'indir.) Hadisin tsnadları 133- Müslim - Amr en-Nâkıd - Şebâbe b. Sevvâr el-Medâyinî - el-Leys - Ukayl b. Hâlid - ez-Zuhrî - Enes b. Mâlik-". 134- Ebû Avâne - Isa b. Ahmed el-Belhî - Şebâbe b. Sevvâr - ei-Leys -Ukayl - İbn Şihâb - Enes13''. 135- ed-Dârakutnî - el-Huseyn b. ismail - el-Hasen b. Mu-hammed b. es-Sabbâh - Şebâbe - ei-Leys - Ukayl - İbn Şihâb - Enes. 136- ed-Dârakııtnî - Ali b. Muharhed el-Mısrî - Hâşim b. Yûnus el-Kassâr - Abdullah b. Salih - el-Mufaddal ve el-Leys ve !bn Lehîa - Ukayl - İbn Şihâb - Enes". 137- el-Beyhakî - Ebû Abdillah el-Hâfız - Ali b. Ömer b. Mehdî el-Hâfız - el-Huseyn b. ismail - el-Hasen b. Muhamed b. es-Sabbâh - Şebâbe - el-Leys b. Sa'd -Ukayl - İbn Şİhâb – Enes . Nâfi'den: "Mekke'de iken İbn Ömer'e, (hanımı) Safiyye'nin duru¬munun ağır olduğu haber verildi. "Bunun üzerine güneş batıp yıldızlar ortaya çıkasıya kadar yol aldı ve "Rasûlullah (sav) acele bir is. için yola çıktığında, bu iki (akşam ve yatsı) namazı cem ederdi." dedi ve yoluna devam etti. Nihayet şafak kaybolunca (hayvanından) indi ve iki namazı cem etti. Hadisin İsnadı: 138- Ebû Dâvud (es-Sicistânî) - Süleyman b. Dâvud el-Atekî - Hammâd - Eyyûb - Nâfi - ibn Ömer Nâfİ'den: "İbn Ömer (hanımı) Safıyye'nin durumunun ağır olduğu haberini aldı ve o gece üç gecelik yolu katetti. Akşam vak¬ti giresiye kadar yoluna devam etti. Ben ona: "Namaz(ı kılalım)" dedim. Cevap vermedi ve karanlık basıncaya ka¬dar yola devam etti. Bunun üzerine oğlu Salim veya başka birisi "Akşam oldu (artık) namazı kıl(dır)" dedi. Bunun üzerine ibn Ömer "Rasûlullah (sav) acele bir iş için yola çıktığında bu iki namazı cem ederdi. Ben de bu iki namazı cem edeceğim, yola devarn edin" dedi ve yola devam etti. Şafak kaybolunca (hayvanından) indi ve iki namazı cem etti, (Hadisin lafzı Ahmed b. Hanbel'e aittir.) Hadisin İsnadları: 139- Ahmed b. Hanbel - ismail - Eyyub - Nâfi - İbn Ömer . 140- el-Buharî - Saîd b. Ebî Meryem - Muhammed b. Cafer -Zeyd b. Eşlem - (babası) Eşlem - İbn Ömer. 141- el-Beyhakî - Ebû Artır el-Edîb - Ebûbekr el-lsmailî -Musa b. el-Abbâs - es-Sağanî ve Ali b. el-Muğira -Saîd b. Ebî Meryem - Muhammed b. Ca'fer - Zeyd b. Eşlem - Eşlem - İbn Ömer. Abdullah b. Ömer'in mevlası Nâfi'den: "İbn Ömer Mekke'den yola çıktı ve (hanımı) Safiyye binli Ebî Ubeyd'İn (hasta olduğu) haberi geldi. Bunun üzerine süratini arttırdı, güneş batınca beraberindekiler den birisi "namazı kılalım!}" dedi. Cevap vermedi ve bir müddet yola devam etti. Bu defa (diğer) arkadaşı tekrar "namazı kılalım}" dedi, yine aldırmadı. Bunun üzerine o arkadaşı. İbn Ömer'e (ilk olarak) namazı hatırlatana "O böyle davranması ile ilgili, benim bilmediğim birşey bili yor" dedi. İbn Ömer yola devanı etti ve şafak kaybolduktan bir müddet sonra (hayvanından) indi ve kamet getirdi. İbn Ömer yolculukta namaz için nida etmiyor (ezan okumuyor) du. en-Neysâbûrî "... yolculukta namazlar için..." demiştir. -İbn Ömer akşam ile yatsı namazlarını cem ederek kıldırdı ve sonra: "Rasûlullah (sav) süratle yol aldığı zaman, şafak kaybolduktan bir müddet sonra akşam ile yatsı namazlarını cem ederdi." dedi. İbn Ömer yolculuk esnasında hayvanı üzerinde ve hayvanı ne istikamete dönerse o cihete doğru namazım kılardı. Bu suretle onlara, Rasûlullah (sav}'ın da böyle yapmış olduğunu belirtmek İstiyordu." (Hadisin lafzı ed-Dârakutnî'nindir) Hadisin İsnadları: 142- ed-Dârakutnt - Ebû Muhammed b. Sâıd ve Ebûbekir en-Neysâbûrî - el-Abbas b. el-Velîd b. Mezyed el-Uzri - el-Velîd b. Mezyed - Ömer b. Muhammed b, Zeyd- Nâfi - İbn Ömer. 143- ed-Dârakutnî - Ebü Muhammed b. Sâıd - Ubeydillah b. Sa'd - Amcası (Yakub} - Âsim b. Muhammed - Kardeşi Ömer b- Muhammed - Nâfı - Sâiim - İbn Ömer. 144- el-Beyhakî - Ebu'l-Hasen Muhammed b. el-Huseyn el-Alevî - Ebû Hârnid Ahmed b. Muhammed b, el-Hasen cl-Hâfız - Muhammed b. Yahya ez-Zuhlî - Hammâd b. Mes'ade - Ubeydillah h. Ömer - Nâfi - Abdullah b. Ömer 145- el-Beyhakî - Ebûbekr b. el-Hâris el-Fakîh - Ali b. Ömer el-Hâfız - Ebü Muhammed b. Sâıd en-Neysâbûrî - el-Abbâs b. el-Velid b. Mezyed el-Uzrî -el-Veiîd b. Mezyed - Ömer b. Muhammed b. Zeyd -Nâfi - Abdullah b. Ömer ibn Ömer şöyle demiştir: "Rasûlullah (sav) süratle yol aldığı zaman akşam ve yatsı namazlarını cem ederdi. (Nâfi'den) rivayet edenlerin ikisi'nin rivayetlerinde, "...•(aksam ve yatsıyı) gecenin dörtte birine kadar tehir ederdi." denmiştir. (Hadisin lafzı Ahmed b. Hanbel'e aittir.) Hadisin İsnadlan: 146- Ahmed b. Hanbel - Abdurrazzak - Sufyân - Yahya -Ubeydillah b. Ömer ve Musa b. Llkbe - Nâfi - İbn Ömer. 147- ed-Dârakutnî - Ebû Muhamed b. Sâıd - Abdu'i-A'lâ b. Vâsıl - (H) - ed-Dârakutnî - Ebûbekr en-Neysâbûrî -Abdullah b. Muhammed b. Şâkir - Yalıya b. Âdem D- CEM -İ SÛRÎ'YE DELALET EDEN HADİSLER Nâfi' şöyle demiştir: "İbn Ömer ile birlikte onun bir arazisine gitmek üzere yola çıktık. Bu sırada birisi geidi ve "(Hanımınız) Safiyye binti Ebî Ubeyd ağır hastadır (son nefesini vermeden önce) yetişmeye bak." dedi. Bunun üzerine süratle yola çıktı. Yanında Kureyş'ten bir adam vardı. Güneş battığı halde na¬mazı kıldırmadı. Halbuki benim bildiğim o, namazlarını vaktinde kılardı. Geciktiğini görünce "Allah hayrını ver¬sin, namaz (kılmayacak mıyız?)" dedim. Bana baktı ve sonra yoluna devam etti. Şafağın son vakti olunca (hayvanından) indi ve akşam namazını kıl(dır)dı. Sonra şafak kaybolunca yatsı için kamet getirdi ve bize namazı kıldırdı, sonra bize dönerek "Süratle yol aldığı zurnan Rasulullah (sav) böyle yapardı," dedi. . (Hadisin lafzı Nesâî'nindir.) Hadisin isnadları 149- en-Nesaî -Mahmud b. Hâlid - el-Veiîd - İbn Câbir -Nâfi - İbn Ömer. 150- ed-Dârakutnî - Ebûbekr en-Neysâbûrî - el-Abbâs b. el-Velîd b. Mczyed - el-Velîd b. Mezyed - ibn Câbjr -Nâfi - ibn Ömer 151-ed-Dârakutnî - Muhammed b, Yahya b, Mirdâs - Ebû Dâvud (es-Sicistânî) - ibrahim b. Musa {b. Yezîd) - {sa b. Yûnus - İbn Câbir - Nâfi - İbn Ömer 152- el-Beyhakî - Ebû Abdillah el-Hâfız ve Ebûbekr b. e]-Hasen el-Kâdî - Ebu'l-Abbâs Muhammed b. Yakub -el-Abbâs b. el-Velîd b. Mezyed - el-Velîd b. Mezyed -îbn Câbir - Nâfi - İbn Ömer Nâfi ve Abdullah b. Vâkıd'dan: "İbn Ömer'in müezzini "namaz (ı kılalım!)" deyince ona "yürü yürü!" dedi. Şafak kaybolmadan önce (hayvanından) indi ve akşam namazmı kıldırdı. Sonra şafak kayboluncaya kadar bekledi ve yatsıyı kıldırdı. Sonra: "Rasûlııllah (sav) acelesi olduğu zaman benim yaptığım gibi yapardı." dedi. İbn Ömer o gün ve gecesinde üç günlük yol katetti." Hadisin İsnadları: 153- Ebû Dâvud (es-Sicistânî) - Muhammed b. Ubeydîllah el-Muhâribl - Muhammed b. Fuday! - Fudayl (b, Gazvân) - Nâfi - İbn Ömer 154- Ebû Dâvud - ibrahim b. Musa er-Râzî - Isa - ibn Câbir - Nâfi - ibn Ömer Bu hadisi Abdullah b. el-Alâ' da Nâfi'den rivayet etmiştir. 155 ed-Dârakutnî - el-Huscyn b. îsmail - Yusuf b. Musa -Vekî' ve Cerîr b. Abdılhâmid (Lafız Vekîe aittir) - el-Fudayl b. Ğazvâ;n - Nâfi - ibn Ömer. 156- ed-Dârakutnî - Muhammed b. Nuh el-Cundisabûrî -Harun b. Ishak - Muhammed b. Fudayl - (H) - ed-Dârakutnî - Muhammed b. Yahya b. Mirdâs - Ebû Dâvud (es-Sicistânî) - Muhammed b. Ubeyd el-Muhâribî - Muhammed b. Fudayl - Fudayl b. Gazvân -Nâfi ve Abdullah b. Vâkıd - İbn Ömer Nâfi'den : İbn Ömer ile Mekke'den yola çıktık. (Hanımının haberi nin geldiği) o gece, akşam vakti girinceye kadar yol aldık ve onun namazı unuttuğunu zannederek ona namazı hatırlattık, aldırmadı ve neredeyse şafağın kaybolacağı es¬nada (hayvanından) indi ve (akşamı) kıldırdı. Sonra şafak kayboldu ve yatsıyı kıldı. Sonra bize döndü ve "Süratle yol aldığımız zaman Rasûlullah ile böyle yapardık," dedi. (Hadisin lafzı Nesaî'nindir.) Hadisin senedleri- 157- en-Nesaî - Kuieybe b. Said - el-Attâf - Nâfi - İbn Ömer 158- et-Tahavî - Yezîd b. Sinan - Ebu Amir el-Akadî - el-Attâr b. Hâlid - el-Mahzûmî - Nâfi - İbn Ömer 159- ed-Darakûmî - el-Huseyn b. ismail - Ahmed b. Mansûri - İbn ebi Meryem - Attâf. b. Hâlid - Nâfi - İbn Ömer . Salim, Abdullah b, Ömer'den söyle nakletmektedir: "Süratle yol aldığı zaman Rasûlullah (sav)'ın, yatsı İle cem edesiye kadar akşam namazını tehir ettiğini gördüm" Salim sövle demiştir- Salim şöyle demiştir. "Abdullah (b. Ömer) de süratle yol aldığı zaman böyle yapardı: Akşam için kamet getirir ve üç rekat kılar sonra selam verir, biraz bekier ve yatsı için kamet getirip iki rekat olarak (yatsıyı) kılar sonra selam verirdi. Ne akşam ile yatsı arasında ne da yatsı'dan sonra nafile kılardı. Gece leyin nafile kılıncaya kadar (başka) nafile kılmazdı. (Hadisin lafzı Buharî'ye aittir.) Hadisin isnadları 160- el-Buhari - Ebu'l-Yeman - Şuayb - ez-Zuhrî - Salim -Abdullah b. Ömer. 161- Müslim - Harmele b. Yahya - ibn Vehb - Yunus - İbn Şihâb - Salim b. Abdiilah - Abdullah b. Ömer. 102- Ebû Avâne - Ebû Eyyub el-Behranî - Yezid b. Abdirab-bih - Muhammed b. Harb - ez-Zubeydî - ez-Zuhrî - Sa¬lim - ibn Ömer. (Değişik lafızlarla). . 163- el-Beyhakî - Ebû Abdiilah el-Hâfız ve Ebû Saîd b. Ebi Amr - Ebû Muhammed Ahmed b. Abdiilah ei-Muzenî -Ali b. Muhammed b. Isa - Ebu'l-Yeman - Şuayb b. ebî Hamze - ez-Zuhrî - Salim - Abdullah b, el-Huzeyl'den: "Rasûlullah (sav) yolculuk esnasında iken öğleyi tehir etti, ikindiyi de öne alıp ikisini cem etti. Keza akşamı te-hİr, yatısıyı da öne alarak ikisini cem edip kıldırdı." Hadisin İsnadı: Ebu Dâvud (et-Tayalisî) - Şu'be - EbÛ Kay.s - el-Huzeyl Ömer b, Ali'den: "Hz. Ali yolculukta önce akşamı kıldırır, sonra yatsı vaktim bekler ve aksamın arkasından yatsıyı kıidınr ve 'Rasûlullah (sav)'ın böyle yaptığını gördüm, derdi." Hadisin İsnadı: -ibn Ebî Şeybe - Ebû Usâme - Abdullah b. Muhammed b. Ömer b. Ali - Babası (Muhamrned) - Dedesi (Ömer b. Ali) - Ali. Ömer b, Ali'den: "Hz. Ali yola devam eder, güneş batıp karanlık çökünce (hayvanından) iner akşamı kıldırır, arkasından da yatsıyı kıldırır ve : "Rasûlullah (sav)'ın böyle yaptığını gördüm." derdi. Hadisin İsnadı: 166- Abdullah b. Ahmed b. Hanbel - îbn Ebî Şeybe - Ebû Usâme - Abdullah b. Muhammed b. Ömer b. Ali - Ba¬bası (Muhammed) - Dedesi (Ömer b. Ali) - Ali (b. Ebî Talib). Hz. Aişe'den (ra): "Rasûlullah (sav) yolculukta iken, öğleyi tehir, ikindiyi ta'cil; akşamı tehir, yatsıyı ta'cil ederdi. (Hadisin lafzı îbn Ebi Şeybe'ye aittir.) Hadisin İsnadlari: 167-lbn Ebi Şeybe - Vekî' - Muğîra b. Zİyad - Ata - Âise . 168- et-Tahavî - Fehd - el-Hasen b, Bişr - el-Muâfî b. traran - Muğira b. Ziyad el-MavsıIÎ - Ata b. Ebî Rabâh - Âişe Ebû Saîd el-Hudrî'den: "Rasûlullah (sav) öğle îie ikindiyi, akşam ile yatsıyı cem etci: Akşamı tehir ve yatsıyı ta'cil etti ve ikisini birlikte kıl(dır)dı." Hadisin İsnadı: 169- et-Taberanî bunu "el-Evsaf”ında. rivayet etmiş ve Muhammed b. Abdilvahhab el-Harisî'nin teferrüd ettiğini söylemiştir. el-Bezzâr da "Rasûlullah (sav) yolculukta iki namazı cem ederdi." şeklinde muhtasar olarak ri¬vayet etmiş ve "Ebû Saîd el-Hudrî hadisinin bii-digimiz yegane tariki budur." demiştir. Muhammed b. Abdilvahhab sika ve ibadetle meşhurdur. Ben (el-Heysemî) derim ki; Diğer raviJeri sikadırlar.". Abdullah b. Mes'ud'dan: "Rasûlullah (sav) akşam ile yatsıyı cem ederdi. Akşamı son anına kadar tehir, yatsıyı da ilk anına kadar ta'cil eder¬di. Hadisin İsnadı 170- et-Taberanî bunu "el-Mu'cem u'l-Kebît"inde rivayet etmiştir, isnadında Ebû Mâlik en-Nahaî vardır ki, zayıftır. Enes b. Mâlik'den: “Enes yolculukta iki namazı cem etmek isterse öğleyi son anına tehir eder ve öyle kılardı, İkindiyi de ilk anında kılardı. Akşamı son anında kılar, yatsıyı da ilk anında kılar ve "Rasûlullah (sav) yolculukta iki namazı bu şekilde cem ¬ederdi." derdi." Hadisin İsnadı: 171- Bu hadisi el-Bezzar rivayet etmiştir. Hadisin is¬nadında îbn Ishak vardır ve sikadır. Lakin mudellis’dir E- HEM CEM -İ SÛRÎ'YE HEM DE CEM -İ HAKÎKÎ'YE HAMLEDİLMESl MÜMKÜN OLAN HADÎSLER Nâfi'den: İbn Ömer iki namazı sadece bir kere cem etmiştir. Kendisine (hanımı) Safiyye binti Ebî Ubeyd'in hasta olduğu ha¬beri geldi, ikindi namazını kıldıktan sonra yola çıktı ve yüklerini atarak süratle yol almaya başladı. Akşam vakti oluncaya kadar yola devanı etti. Arkadaşlarından birisi kendisine namazı hatırlattı, fakat ona bir cevap vermedi. Sonra diğeri hatırlattı, ona da cevap vermedi. Sonra üçüncüsü de (namazı) hatırlatınca: "Ben süratle yol aldığı zaman Rasulullah (sav)'ın iki namazı cem edinceye kadar bu (akşam) namazı(nı) tehir ettiğini gördüm." dedi. (Hadisin lafzı Ahmed b. Hanbel'e aittir.) Hadîsin İsnadlari; 172- Ahmed b. Hanbel - Abdurrazzak - İbn Cureyc - Nâfi - İbn Ömer. Kesîr b. Kâravendâ'dan: Salim b. Abdillah'a babasının yolculukta ne şekilde namaz kıldığını (yani) yolculukta namazlarını cem edip et-medeğini sordum. (Şöyle) dedi: Safiyye binti Ebi Ubeyd onun hanımıydı. O sırada kendisine ait bir tarlada bulunan (kocası) İbn Ömer'e şöyle bir mektup geldi: "Ben dünyadaki günlerimin sonuncusunu, ahirettekilerin de il¬kini yaşıyorum.." Bunun üzerine (hayvanına) bindi ve (hanımına) yetişmek için süratle yol almaya başladı. Öğle vakti olunca müezzin ona: "Ey Ebu Abdİrrahman namaz(ı kılalım)" dedi. Ona aldırmadı, iki namazın arası bir vakit olunca (hayvanından) indi ve "Kamet getir, selam verdiğinde tekrar getir." dedi. Sonra namazları kıldı. Sonra güneş batasıya kadar yola devam etti. "Güneş batınca" müezzin, "Namaz" dedi. "Öğle ve ikindi namazlarında yaptığın gibi yap(acağız)." cevabını verdi ve yoluna devam etti. Yıldızlar (iyice ortaya çıkıp) karmakarışık bir halde görününce indi ve müezzine: "Kamet getir, selam verdiğim zaman tekrar kamet getir." dedi ve namazları kıldırdı. Sonra bize dönüp: "Rasûlullah (sav) 'birinizin yetişememekten korktuğu bir iş olur (da süratle yol almak mecburiyetinde kalır)sa, namaz(lar)ını bu şekilde kılsın1 buyurdu." dedi. BU RİVAYETLERE İLAVETEN SAHİH-İ MUSLİM’DE GEÇEN HADİSLER 5- SEFERDE İKİ NAMAZI BİRDEN KILMANIN CEVAZI BABI 42- (703) Bize, Yahya b. Yahya rivayet etti. Dedi ki: Malik'e, Na-fi'den dinlediğim, onun da İbni Umer'den rivayet ettiği şu hadisi okudum: ibni Umer: Rasulullah (S.A.V) : «Sefere acele ettiği zaman akşam ile yatsı'yı bir arada kılardı.» demiş. 43- (...) Bize, Muhammed ibnu'l-Musenna rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Yahya, Ubeydullah'dan rivayet etti. Demiş ki: Bana, Nafi, haber verdi ki, ibni Umer, acele yola çıkacağı zaman şafak kaybolduktan sonra akşam ile yatsıyı beraberce kılar ve : Gerçekten Rasulullah (S.A.V): «Yola acele ettiği vakit aksam ile yatsı'yı birlikte kılardı.» dermiş. 44- (...) Bize Yahya b, Yahya ile Kuteybet ibni Said, Ebu Bekir b. Ebi Şeybe ve Amru'n - Nakid, hep birden,, İbni Uyeyne'den rivayet et¬tiler. Amr, dedi ki: Bize, Sufyan, Zuhri'den, o da Salim'den, o da babasından naklen rivayet etti. Salim'in babası şöyle demiş: «Rasulullah (S.A.V) 'i acele yola çıkacağı zaman akşam ile yatsı'yı birlikte kılarken gördüm. 45- (...) Bana, Harmelet ibni Yahya rivayet etti. (Dedi ki) :Bize, İbni Vehb haber verdi. (Dedi ki) : Bize, Yunus, İbni Şihab’dan naklen haber verdi. Demiş ki: Bana, Salim b. Abdullah haber verdi, ki babası söyle demiş: «Rasulullah (S.A.V) 'i sefere acele ettiği zaman akşam namazını te'hir ederek, onunla yatsıyı birlikte kıldığını gördüm.» Bu hadisi Buharı «Taksiru's-Salat» bahsinin iki yerinde; Nesai dahi «Namaz» bahsinde muhtelif ravilerden tahric etmişlerdir. 53- (...) Bize Yahya b. Habib rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Halid (yani İbni'l-Haris) rivayet etti. Dedi ki) : Bize Kurrat ibni Halid riva¬yet etti. (Dedi ki) : Bize Ebu'z-Zubeyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Amir b. Vasile Ebu't-Tufeyl rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Muaz b. Cebel rivayet etti. Dedi ki: «Rasulullah (S.A.V) Tebuk gazasında öğle ile ikindiyi ve akşamla yatsıyı cem' ederek kıldı.» Ben: Acep onu, buna sevk eden nedir?» diye sordum. Muaz: — Ümmetini meşakkata sokmamak istedi... dedi. 54- (706) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ile Ebu Kureyb de rivayet ettiler. Dediler ,ki : Bize Ebu Muaviye rivayet etti. Bize Ebu Kureyb ile Ebu Said-i Eşecc dahi rivayet ettiler. Lafız, Ebu Kureyb'indir. Dediler ki: Bize Veki' rivayet etti. Bunların ikisi de A'meş'-den, o da Habib b. Ebu Sabit'den, o da Said b. Cubeyr'den, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet ettiler. İbni Abbas, şöyle demiş: «Rasulullah (S.A.V) , Medine'de korku ve yağmur olmaksızın öğle ile ikindiyi ve akşamla yatsıyı birden kıldı.» Veki'in hadisinde: «İbni Abbas'a : Rasulullah (S.A.V) bunu niçin yaptı? dedim; Ümmetini meşakkata sokmamak için; cevabını verdi.» cümlesi vardır. Ebu Muaviye hadisinde ise: «İbni Abbas'a: Peygamber (S.A.V) bununla ne yapmak istedi? dediler; İbni Abbas: — Ümmetini meşakkata sokmamak istedi; cevabını verdi.» denilmiştir. 55- (...) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Sufyan b. Uyeyne, Amr'dan, o da Cabir b. Zeyd 'den, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet etti. İbni Abbas: «Peygamber (S.A.V) ile cemi' sureti ile sekiz ve (yi¬ne) cemi' sureti ile yedi rek'at namaz kıldım.» demiş. Ben : «Ya Eba'ş-Şa'sa'! Zannederim öğleyi te'hir, ikindiyi acele kıldı ve akşam namazını te'hir, yatsıyı da (vakti girer girmez) acele kıldı.» de¬dim. Ebu'ş-Şa'sa': — Ben de öyle, zannediyorum... cevabını verdi. 56- (...) Bize Ebu'r-Rabi' Ez-Zehrani de rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Hammad b. Zeyd, Amr b. Dinar'dan, o da Cabir b. Zeyd'den, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet etti ki, Rasulullah (S.A.V) : Medine'de namazı (cemi' sure’ ile) yedi ve sekiz rek'at kılmış, (yanı) öğle ile ikindiyi ve akşamla yatsıyı toptan kılmış. 6- HAZARDA (MUKİM) İKİ NAMAZI BİRDEN KILMA BABI 49- (705) Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. Dedi ki: Malik’e, Ebu'z-Zubeyr'den dinlediğim, onun da Said b. Cubeyr'den, onun da İbni Abbas'dan naklen rivayet ettiği şu hadisi okudum: İbni Abbas: «Rasulullah (S.A.V) hiç bir korku ve sefer yokken öğle ile ikindiyi toptan, akşamla yatsıyı da toptan kıldı.» demiş. 50- (...) Bize, Ahmed b. Yunus ile Avn b. Sellam hep birden Zuheyr'den rivayet ettiler. İbni Yunus dedi ki: Bize Zuheyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Ebu'z-Zubeyr, Said b. Cubeyr'den, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet etti. İbni Abbas: «Rasulullah (S.A.V) Medine'de hiç bir korku ve se¬fer yokken Öğle ile ikindiyi toptan kıldı.» demiş. Ebu'z-Zubeyr demiş ki: «Ben, Said'e acep bunu niçin yaptı diye sor¬dum. Said: Ben de, senin sorduğun gibi İbni Abbas'a sordum da : Rasulullah (S.A.V), ümmetinden hiç bir kimseyi meşakkata sokmamak istedi... cevabını verdi... dedi. 51- (...) Bize, Yahya b. Habib El - Harisi rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Halid (yani İbni'l-Haris) rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Kurre rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebu'z-Zubeyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Said b. Cubeyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İbni Abbas rivayet etti ki, Rasulallah (S.A.V): Tebuk gazasında yaptığı bir yolculukta namazı cem' ederek kılmış ve öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı cem' etmiş. Said demiş ki: «İbni Abbas'a Rasulullah (S.A.V) 'i buna sevk eden nedir? dedim: Ümmetini meşakkate sokmamak istedi; dedi.» 52- (706) Bize Ahmed b. Abdillah b. Yunus rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Zuheyr rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Ebu'z-Zubeyr, Ebu't-Tufeyl Amir'den, o da Muaz'dan naklen rivayet etti. Muaz şöyle demiş: «Tebuk gazasına Resulullah (S.A.V) ile birlikte çık¬tık kendileri öğle ile ikindiyi toptan; akşamla yatsıyı da toptan kılıyordu.» evvellerini ahirlerini avamdan geçtim, havass takımının bile bir çokları bilemezler...» 57- (...) Bana Ebu'r-Rabi' Ez-Zehrani rivayet etti. (Dedi ki) ; Bize Hammad, Zubeyr b. Hırrid'den, o da Abdullah b. Şakik'den naklen rivayet etti. Abdulla şöyle demiş: Bir gün ibni Abbas, ikindiden sonra bize hutbe irad etti. Hutbe taa güneş kavuşup, yıldızlar görününceye ka¬dar devam etti. Halk namaza, namaza... demeye başladılar. Derken yanına Beni Temim'den futursuz ve sözünü esirgemeyen bir adam gelerek: Namaza, namaza... dedi. Bunun üzerine İbni Abbas: «Bana, sünneti mi öğretiyorsun be anasız kalası!» dedi ve şunu ila¬ve etti: «Ben, Rasulullah (S.A.V)'in Öğle i!e ikindiyi ve ak¬şamla yatsıyı cem' ederek kıldığını gördüm!» Abdullah b. Şakik: «Bu sözden kalbime bir şüphe düştü de Ebu Hureyre'ye giderek, ona surdum. İbni Abbas'ın sözünü o da tasdik etti.» de¬miş. 58- (...) Bize, İbni Ebu Umer rivayet etti. (Dedi ki) : Bize, Veki' rivayet etti. (Dedi ki) : Bize İmran b. Hudeyr, Abdullah b. Şakik El-Ukayli'den naklen rivayet etti. Demiş ki: İbni Abbas'a bir adam; namazı (kil.) dedi. O sustu. Sonra (yine) namazı kıl, dedi. O yine sustu. Sonra (tekrar) namazı (kıl.) dedi; İbni Abbas yine sustu; sonra: «Be hey anasız kalası! Namazı bize mi öğreteceksin. Biz, Rasulullah zamanında iki namazı cem' ederek birden kılıyorduk» dedi. ibni Abbas hadisini Buhari «Mevakitu's-Salat» ve «Teheccüd» bahislerinde; Ebu Dayud ve Nesai «Sefer» bahsinde muhtelif ravilerden tahric etmişlerdir. MEZHEPLER VE ALİMLERE GÖRE CEM Hanbeliler 'den İbni Kudame (541-620) de: «İki namazın arasını cem' etmeyi sureta cem'a hamletmek iki vecihle fasiddir: a) Rasulullah (S.A.V)'in, iki namazı, bir vakitte cem' ederdiği sarahaten rivayet olunmuştur. b) iki namazı cem' etmek, bir ruhsattır. Mes'ele Hanefi’ler'in de¬diği gibi olacak olursa, her namazı kendi vaktinde kılmaktan daha büyük bir meşakkat doğacaktır. Ve keza cem mes'elesi Hanefi’ler'in dediği gibi olursa, ikindi ile akşamı, yatsı ile sabah namazını cem' etmek mümkün olur. Halbuki bunların cemi sureti ile kılınmalarının haram olduğunda ulema arasında hilaf yoktur. Hadisin zahiri manası ile amel etmek bu guna tekellüfden evladır...» demiştir. Arafat'la Müzdelife'den başka yerlerde de iki namazı cem' ederek top¬tan kılmanın caiz olduğunu kabul edenlere göre, cem'in nasıl yapılaca¬ğını imam Nevevi şöyle anlatır: «Şafii ile ekseri ulemaya göre uzun seferde öğle ile ikindiyi, hangisinin vaktinde dilerse ve keza akşamla yatsıyı hangisinin vaktinde dilerse cem' ederek kılmak caizdir. Birinci namazın vaktinde cemi yapmanın şartı evvela o vaktin namazını kılmak ve namazdan çıkmadan cem'i niyet etmek, iki namazın arasını ayırmamaktır. İkinci namazın vaktinde, cemi yapmak isteyenin birinci namaz vakti esnasında cem'e niyet etmesi icab eder. İkinci namaz vaktini, her iki na¬maza yetecek ve artacak surette geniş tutmak yani namazları vaktin so¬nuna bırakmamak gerekir. Eğer cem'i, niyet etmeksizin namaz vaktini geçirmişse kendisi Allah'a asi, kıldığı namaz da kaza olur. Birinci namazı cem' etmek niyetiyle te'hir eden kimsenin, ikinci namaz vakti gelince ev¬vela birinciyi kılması ve cem'e niyet etmesi, ondan sonra araya hiç bir şey karıştırmamak suretiyle ikinci namazı kılması müstehab olur. Cem'in kı¬saca ahkamı budur. Yağmur sebebi ile birinci namazın vaktinde, cem’i caizdir. Sahih kav¬le göre ikinci namazın vaktinde caiz değildir... Şafiiler'le cumhur-u ulemaya göre yağmur sebebi, ile cemi, öğle ile ikindi ve akşamla yatsı namazlarında caizdir. İmam Malik, bunu yalnız akşamla yatsı namazına tahsis etmiştir. Hastaya gelince: imam Şafii 'nin meşhur olan kavli ile ekseri ule¬maya göre hastalık sebebi ile namazı cem' ederek kılmak caiz değildir. İmam Ahmed b. Hanbel ile Şafiiler 'den bazılarına göre caizdir. Abdullah b. Umer'in yalnız akşamla yatsıyı zikrederek öğle ile ikindiyi söylememesi makamın müsaadesizliğindendir. Çünkü zevcesinin vefatı üzerine acele yetişmesi istenmiş; o da acele akşamla yatsıyı birden kılarak cenazeye gitmiş. Onun için yalnız akşamla yatsının cemi gerekli olmuştur. Hanefiler ise kendi başlarına bir yol tutmuşlar ve Arafat ile Müzdelifede yapılan cem dışında cem’i tamamen batıl görmüşlerdir.Hatta Bedruddin Ayni,Hanbelileri, «Muhakkak ki namaz, müminler üzerinde vakti belli olarak farz kılınmıştır. » (Nisa: 103) ayetinı inkarla itham etmiştir.Bunun sebebi Hanefi ekolünün önceliğinini nakilde değil akılda olmasıdır.Bu nedenle hadislere gereğince önem verememiş öncelikli olarak ayetleri akli olarak te’vil yoluna gitmişlerdir. BU RİVAYETLERDEN ŞU HÜKÜMLER ÇIKARILMIŞTIR: 1- Hazarda da öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı cemi' sureti ile birden kılmak caizdir. 2- Bazıları bunu; «Yağmur gibi bir özürden dolayı caizdir.» şeklin¬de te'vil etmişlerdir. Hadisin bazı rivayetlerinin sonundaki «Hiç bir korku ve sefer olmaksızın.» kaydı da bunu te'yid eder. Onun için imam Ma¬lik bu gibi rivayetler hakkında: «Ben, bunun yağmur hakkında oldu¬ğunu zannediyorum.» demiştir. Hattabi'nin beyanına göre, hazarda yağmur sebebi ile iki nama¬zın beraberce kılınıp-kılınamayacağı, ulema arasında ihtilaflıdır. Seleften bir cemaata göre, caizdir. Abdullah b. Umer (RadiyAllahu anh) buna kaail olduğu gibi Urvet ibni Zubeyr de yağmur yağdığı vakit namazları cemi' sureti ile kılarmış. Said b. El-Müseyyeb, Umer b. Abdulaziz, Ebu Bekir b. Abdurrahman, Ebu Seleme ve Medine fukahasmm umumi¬yetle kavilleri budur. İmam Malik, Şafii ve Ahmed b. Hanbel Hazeratı dahi ayni kavli tercih etmişlerdir. İmam Malik yağmura tutulan kimsenin, çamur ve karanlık¬ta namazlarını cemi' sureti ile kılabileceğine kail olmuştur. Halife Umer b. Abdulaziz'in kavli de budur. Evzai ile Hanefi’lere göre, yağmura tutulan kimse her namazı vaktinde kılar. 3-Hanefi ulemasından bir takımları bu hadisi te'vil sadedinde: «Öğleyi kıldığı sırada, hava bulutlu imiştir. Sonra açılmış ve ikindinin girdiği anlaşılmış; arkacığından onu da kılmıştır.» gibi ilimden nasipsiz çok uçuk sözler sarf etmişlerse de bu söz batıldır. Çünkü mezkur te'vil öğle ile ikindi hakkında bir parça yakışırsa da akşamla yatsıya ihtimali yoktur.Kaldı ki öğlenin vaktinde ikindiyi cem ettiğine dair sahih rivayetler vardır. 4- Diğer bir takım ulema bu cem'in yağmur veya o manada bir özür¬den dolayı yapıldığını söylemişlerdir. Nevevi imam Ahmed b. Hanbel ile Şafiiler'den Kaadı Huseyin’in kavilleri bu olduğunu; yine Şafi’i ulemasından Hattabi, Mütevelli ve Ruyani'nin bu kavli ihtiyar ettiklerini bildirmektedir. Fakat bu te'vil dahi zayıf ve hadisin zahirine muhaliftir. Hadisi yağmur gibi br Özürle kayıtlamak, çok kısıtlı tercihde bulunmaktır. Bu ise batıldır 5- Hanefiler Arafat ile Müzdelife'den başka bütün cemi'leri cemi suuri diye te'vil etmiş yani: «Bundan rnurad, birinci namazı vaktinin sonunda kılmış; ikinci namazı da vakti girer girmez eda etmiştir. Bu suretle her iki namaz kendi vaktinde kılınmakla beraber zahire göre iki namaz, bir arada kılınmış sayılmıştır.» diyerek zorlama teviller yapmışlardır.. 6- Ulemadan bir cemaat, bu hadislerle istidlal ederek bir hacetten dolayı hazarda dahi iki namazın cemi' sureti ile beraber kılınabileceğine kaail olmuş; ancak bunun adet edinilmeme sini şart koşmuşlardır. İbni Sirin ile Rabia, Eşheb, İbni'l-Münzir ve Kaffal-i Kebir'in mezhepleri budur. Aynı kavli Hattabi bir çok hadis imamlarından nakletmiştir. Bunların delili İbni Abbas'ın: «Rasulullah (S.A.V) bunu, ümmetini meşakkate sokmamak için yaptı.» demiş olmasıdır. Buna benzer bir söz İbni Mes'ud (Radiyallahu anh) 'dan da merfu olarak rivayet edilmiştir. Ancak mezkur hadis hakkında Hattabi: «Bu hadis ile fukahanın ekserisi amel etmezler.» demiş; Tirmizi dahi: «Benim kita¬bımda İbni Abbas'ın korku ve yağmur yokken Medine'de namaz¬ların cemi' edilerek kılındığını bildiren hadisinden başka ulemanın ittifakla terk ettikleri bir hadis yoktur.» şeklinde beyanda bulunmuştur. BU HUSUSTA BİZ DE DERİZ Kİ Allah (c.c) kullarına bir ibadeti farz kıldığında,Rasulu sünnetinde bu ibadete ait uygulama ve ahkamı bildirirken teklife muhatap olanların bu ibadeti her zaman, zemin,coğrafya ve iklimde eksiksiz olarak uygulayabilecekleri vasıfta emreder.Yani farz kılınan ibadetin Arabistan’da hayata geçirilme şartları neyse Dünyanın herhangi bir noktasında,örneğin Sibirya’da da aynı şartları ihtiva etmelidir.İslam bütün insanlık için indirilen son dindir.içerdiği ahkam ise dünyanın her noktasında ki Müslümanların hepsini kapsadığı gibi bu ahkam değişmeden Kıyamete kadar devam edecektir.Binaenaleyh; Namaz beş vakittir,seferde bunlarda kısaltma yapıldığı gibi mazeretli yada mazeretsiz olarak cem’i yani birleştirmesi de vardır.Bu durum hadislerle sabittir. NAMAZIN KAZASI MI YOKSA CEM EDİLMESİMİ HAYIRLIDIR Günümüz modernleşme canavarının elinde iş,güç,geçim derdi ile bunalmış olan insanlar artık büyük bir rahatlıkla “aman işler çok sıkı namazı daha sonra kaza ederim.”noktasına gelmiştir.Bu insanlar için namazların cem’i namazın ve kulluğun bilinçlendirilmesinde bir kurtuluş reçetesi olabilir.Ma’lum olduğu üzere namazın kasti olarak terk edilmesi selefimizce küfre varan telakkilerle değerlendirilmektedir. Yağmur,kar vb. zorlu tabiat tabiat olaylarında ise ortada uygulanmış bir sünnet zaten mevcuttur. Bunun dışında coğrafik şartlardan dolayı kutuplara yakın ülkelerde güneşin batması ve doğması arasındaki zaman diliminin azlığı nedeniyle akşam ve yatsı namazlarının cem edilmesi zaruret halini almıştır. Hastalık durumu ise kendi başıma geldiğinden çok iyi biliyorum ki tam bir zarurattir.Bitkinlik ve yorgunluk ise ”ümmete meşakkat vermeme” ve”kolaylaştırma” kapsamında değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki Dinimizin temel şer’i kaynakları Kitap ve sahih sünnettir.Bu kaynaklardan Sahabe-i Kiramın yaptığı nakiller mevcut iken bu nassların tahrifine neden olacak şekilde teviline gitmek olacak iş değildir. SONUÇ OLARAK İslam dininde Kitap,sünnet ve icma ile namazın terk edilmesi asla caiz olmadığından, namazların mazeretli ve mazeretsiz olarak cem edilerek kılınması caizdir. Ancak bu bir ruhsattır.Bunu alışkanlık haline getirip Şia’lara benzememek gerekir.En doğrusunu Allah (c.c.) bilir. 26-03-2013 salı EBU DAVED... http://www.selefi-nuve.blogspot.com http://www.hadisyurdu.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder